Eski Haritaların Revaçta Olduğu Günümüzde Osmanlı - Türk Haritaları İçin Öndeki İsimler
M. Orhan Bayrak
Son yıllarda, eski harita koleksiyonuna herkesin merak sardığı görülmektedir. Eski haritalarda bir kent veya arazi parçasını manzara ve ölçeksiz şekli ile görmekteyiz.Bu haritalar tarihi değerleri ile birlikte haritacılığın süslemeli birer belgesi durumundadır. Ancak bir ölçüme dayanmadıkları için araziyi aslı gibi göstermezler ve yanlışlıklarla doludurlar. Eski haritalar küçük boyda olduklarından fazla bilgi de vermezler. Ekserisi asırlarca önce basılmış kitap sayfalarında yer almışlardır. Şimdi ise kesilip, boyanıp meraklılara cam arkasında sunulmaktadır. Orijinallerine rastlamak pek mümkün değildir.
19. yüzyıldan itibaren haritalar, ya pafta, ya da atlas halinde basılmışlardır. Bir ölçek içerisinde küçültülerek yapılan haritalar, arazi üzerinde bulunan her şeyi gösteremezler. Ölçek küçüldükçe daha büyük araziyi içine alırken, birçok şeyi göstermek imkanından da mahrum kalınmaktadır. Ölçek büyüdükçe daha küçük bir araziyi içine alırken, daha çok şeyi gösterme imkanı doğmaktadır. Küçük ölçekliler coğrafya haritaları olup, büyük boydadırlar. Çok büyük ölçekli haritalar plan halinde olup kentin her şeyini gösterir. Son asrın harita ve planları, bu nedenle birçok paftadan meydana gelmiş olup yurt savunması ve kalkınması ile imar durumu için kullanılmaktadır.
İlk çağ haritaları az bilgiyi içeren küçük boyda basit haritalardır. Orta çağ haritalarında ise efsanelerin ve dinin etkisinde kalınmıştır. Hatta, bir sanat eseri gibi hazırlanmışlardır. 14. yüzyılda denizcilerin kullandığı ve rüzgarların yönlerini gösteren "Portolan" adlı haritalar yapılmıştır. Bu haritalarda orta çağın icabı olarak cennet, melek, Adem, Havva, rüzgar gülü, rozet gibi öğeler bulunurdu.
İlk çağ haritacılığının M.Ö.4000 yıllarında Babil kentinde başladığı (burada bulunan bir kadastro haritası nedeniyle) kabul edilmiştir. Çin'de (M.Ö. 3000), Mısır'da (M.Ö. 1300) Yunan'lılarda (M.Ö.550) haritalara rastlanmıştır. Türk asıllı Biruni'nin 11. yüzyılda yaptığı Denizler Haritası'ndan başka Kaşgarlı Mahmut'un 1072-1074 yılları arasında yazdığı Divan-ı Lugat-it Türk adlı eserinde yer alan daire biçimindeki dünya haritası Türklerin yaptığı ilk haritadır. Ortaçağ'ın sonuna doğru haritacılık gelişmiştir. Rüzgarları da gösteren Portolan adlı haritaların yapımına başlanmıştır. Yeniçağ ile birlikte silindirik projeksiyonlu haritalara geçilmiştir. Bu dönem yaklaşırken Piri Reis'in 1513 yılında hazırladığı Kitab-ı Bahriye'sinde yer alan iki yüz on beş harita önemli eserlerdendir. 16. yüzyılda Minester, 17. yüzyıl başında Coronelli, J.Bleau ve aynı yüzyılın başında J. B. Homann ve Katip Çelebi haritacılık tarihinin önemli isimlerindendir. 16. yüzyıldan itibaren coğrafi keşifler yüzünden haritalarda doğruluk arandığı için Merkator adlı projeksiyon sistemi kullanılmaya başlanmıştır. Bu izdüşüm sistemini Lambert, Eckert, Bonne ve sonunda Gauss-Kruger gibi sistemler takip etmiştir. Dünya, bir koni veya silindir biçiminde kabul edilerek çizimler yapılmıştır. 18. yüzyıldan itibaren Nirengi ağına dayanan doğru haritaların yapımı, haritaların kullanma alanını genişletmiştir. 20. yüzyıl başından itibaren ise harita yapımında modern optik ölçme aletlerinin ve hava fotoğraflarının kullanılması ile hassas ve münhanili haritalar elde edilmiştir. Türkiye haritaları, 20. yüzyılın ilk yarısında Bonne, ikinci yarısında Gauss- Kruger izdüşüm sistemine göre, nirengiye ve hava fotoğraflarına dayanarak münhanili ve renkli olarak yapılmışlardır. Haritaların, eski tarihlere doğru gidildikçe bir süs durumunda olduğu, bugün ise teknik bir araç haline gelmiş olduğu kabul edilebilir. Haritalar, bugün geniş ve derin çekmeceler veya zarflar içerisinde korunduğu gibi camlatılıp çerçeveli olarak duvara da asılabilmektedir.
Koleksiyon için yöre, konu, yapan, basan, tarih, coğrafya veya yüzyıllar önde tutularak bir ayrım gözetilebilir. Osmanlı, Avrupa, Türk, Anadolu, İstanbul haritaları gibi veya ele geçen tarih ve coğrafya haritaları ile atlaslarının koleksiyonu da düşünülebilir. İstanbul'da Askeri Müze, Atatürk Kitaplığı, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Topkapı Sarayı, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Harp Akademisi, Alman Arkeolojisi, Süleymaniye Kütüphanesi ile Ankara'da Milli Kütüphane, Türk Tarih Kurumu ve Harita Genel Komutanlığı Müzesi'nde zengin harita koleksiyonları bulunmaktadır. Özel koleksiyonlara gelince, sayın Cahid Kayra, Orhan Türkkan, Muhtar Katırcıoğlu, İsmail İşmen ve Atilla Ekşinozlugil gibi bir çok isim sayabiliriz.